T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
BURSA / YILDIRIM - Nuri Nihat Aslanoba Anadolu Lisesi

Türk Dili ve Edebiyatı Dersi Yazma Çalışmaları - KAYIP -

12.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı dersi 2.ünitesinin yazma çalışması kapsamında, 12/K sınıfından ZEHRA Ö. adlı  öğrencimizin yazdığı hikayeyi sizlerle paylaşıyoruz. Kalemine sağlık ZEHRA.

KAYIP

Sevgili kocam Liam ve çocuklarım ile birlikte Phuket'e varmıştık.Mükemmel bir tatil bizi bekliyordu.Çocuklar fazlasıyla heyecanlıydı. Ailecek gezmeyi,yeni yerler keşfetmeyi çok seviyorduk.Uçaktan indiğimiz anda Liam bizi otele götürmesi için bir taksi çağırmıştı.Bir süre taksiyle yola devam etmiş ve nihayet otelin önüne geldiğimiz de hepimiz çok yorgunduk,bir an önce odamıza çıkıp dinlenmek istiyorduk.Resepsiyon da yaptığımız kısa bir görüşmeden sonra otel görevlisiyle birlikte odamıza çıktığımızda çocuklar hemen yatağa atladı ve kıyafetlerini bile değiştirmeden uykuya daldılar.Bende bavuldan eşyalarımızı alıp yerleştirmeye başladım.Tüm eşyaları yerleştirdiğimdenemin olduktan sonra bir süre ayaklarımı uzatıp dinlenmiştim.Dinlenirken telefonuma gelen bildirimlere dalmış saatin nasıl geçtiğini bile fark etmemiştim.Telefon ekranından saati kontrol ettiğimde saat 18.00 ' e geliyordu.Akşam yemeği vaktiydi.Hepimiz hazırlanıp yemek için aşağıya indik.Keyifle yediğimiz yemekten sonra otelin etrafında biraz turlamıştık.Herşey mükemmeldi.Gerçekten çok keyif alıyordum.Fakat bu gece biraz kısa sürmek zorundaydı.Çünkü yarın otelin düzenlediği tekne turuna çıkacaktık.Çok geç olmadan odamıza gelmiştik.Çocukları hazırlayıp uyuttuktan sonra bende tüm günün yorgunluğuyla hemen uykuya dalmıştım.Sabah saat 05.00 gibi Liam ve çocuklar beni uyandırmış ve hazırlanıp birlikte aşağıya inmiştik.Liam ve çocuklar bu durumdan dolayı oldukça mutlulardı,onları mutlu görmek beni de mutlu etmişti.Bunca zaman burada olmayı hayal etmek ve hayallerime değen bir tatil olduğunu görmek beni oldukça memnun etmişti.Hiç birşeyin bunu bozmasını istemiyordum.Bu hayatın bana sunduğu armağanın ailem olması ve onlar ile birlikte hayallerimi gerçekleştirmek benim için çok önemliydi.Onlar benim en büyük şansımdı... Nihayet teyneye binme zamanı gelmişti.Büyüleyici manzaraya o kadar dalmıştım ki,denizin tam ortasına ulaştığımızı anca fark etmiştim. Ufak sarsıntılar dışında pek bir sıkıntı yoktu.Bu durum fark etmeden biraz germişti beni,korktuğumu çocuklara belli etmemeye çalışırken Liam'ın korktuğunu görmeyi beklemiyordum.Herşeyin kısa sürede bitmesini beklerken sallantı şiddetini arttırmış,daha güçlü dalgalar ile mücadele etmeye başlamıştık.Neyse ki kaptan biraz uğraşsa da tekneyi kıyıya yanaştırmayı başarmıştı.Biraz da olsa rahatlamaya başlamıştım fakat dalgalar şiddetini her saniye arttırıptekneyi çok daha şiddetli sallıyordu ve bu yüzden kıyıya yanaşmamız hiç birşey ifade etmiyordu.Hepimiz dalgalara direnmeye çalışıyorduk.Fakat şiddetli dalgalara direnemeyen insanların denize düşüp gözden kaybolmasını görmek beni çok korkutmuştu.Bu yüzden çocuklarıma sarılıp fırtınanın geçmesini beklemekten ve dua etmekten başka çarem olmadığını biliyordum.Çığlık sesleri yükselirken herkes her geçen saniye daha da korkuyordu.Artık gücümün kalmadığını hissediyordum ve gelen şiddetli bir dalga beni çocuklarımdan ayırmıştı.Oradan oraya sürükleniyordum.Vücudum yara bere içindeydi.Gözlerimi aralamakta bile zorlanıyordum.Perişan bir haldeydim.Düşünebildiğim tek şey çocuklarım ve Liam'dı.Acaba onlar yaşıyorlar mı? diye geçirdim içimden, bedenim gittikçe bırakıyordu kendini,çaresizce bulduğum bir kütüğe sarılmış yardım gelmesini bekliyor ve ailemin yaşaması için dua ediyordum.Saatler sonra kurtarma ekibi beni bulduğunda bilincim gidip geliyordu.Beni sudan çıkardıklarını hayal meyal anımsıyordum. Son gücümle'' çocuklarım '' diye bilmiştim.Gözlerimiaçtığımda kendimi bir hastahane odasında bulmuştum.Bir kolumu hissetmiyordum. Kıyafetlerimse paramparçaydı.Gördüklerimden sonra bilincim tekrar kapanmış bir kaç saat sonra kendime anca gelebilmiştim.Gözlerimi açtığımda Liam ve çocuklarımı sormak istesemde konuşamayacak kadar kötüydüm.Bir süre sonra bana yeni kıyafetler ve yemek getirmişlerdi. Canım yemek falan istemiyordu.Aklım sadece çocuklarım ve eşimdeydi.Yaralı bir sürü insan getiriliyordu.İnleyen insan sesleri yükseliyordu koridorlarda,herkesin durumu oldukça kötüydü.Tam bu esnada uzaktan bana doğru gelen adamı fark ettim.Bana doğru yaklaştıkça onun bir polis olduğunu yeni fark etmiştim.Yanı başıma gelip durdu.Gözlerini kaçırarak üç ceset bulduklarını söyledi.Güçlükle '' hayır '' diye haykırdım.Bunlar onlar olamazdı.Güçlükle yerimden kaldırıp kolumdan tutarak beni teşhis için oraya götürüyorlardı.Bununl yüzleşmek istemiyordum ama mecburdum.Kısa bir süre sonra oraya varmıştık ve gözlerm görmek istemediği gerçekle karşılaşmıştı.Bunlar onlardı.Göz yaşlarım eşlik etmişti acıma,sessiz çığlıklarımla ''HAYIR...HAYIRRRRRR '' diye bağırdım son gücümle,kollarımdaki polisler bile sakinleştiremiyordu beni,acıma gözyaşlarıyla eşlik ediyorlardı.Ne yapacaktım ben onlar olmadan? Bu acıya nasıl dayanacaktım? En büyük hayalim olan aile tatilimiz en büyük acıma dönüşmüştü. '' Ne yapacağım sizsiz? '' diyerek olduğum yere diz çöküp sessiz çığlıklarıma gömülmüştüm.Bana doğru uzanan polis memuru gözyaşlarıyla uzatmıştı elindekileri,bunlar Liam'ın cüzdanı ve telefonuydu.Yaşadığım acı yeniden oturmuştu kalbime... Cüzdanın içinde aile fotoğrafımız vardı.Onu görünce kendime hakim olamamış acıyla bağırmaya başlamıştım.Hemşireler beni sakinleştirmek için yanıma gelmiş ve iğne vurmuşlardı.İğnenin etkisiyle sakinleşmiştim.Daha sonra birileri tekrar yanıma gelip çocuklarımın dedektifçilik oynarken kullandığı büyüteci çıkardılar poşetten ve oğlumun en sevdiği ama şuan paramparça olan tişörtü verdiler bana... Oysa ne güzel başlamıştı her şey,aile tatilimiz unutmak istediğim en büyük acıya dönüşmüştü.Bütün hayatımı kaybetmiştim o dalgayla... Yaşadığım acıyla boğuşurken bir anda göğsümün sıkıştığını fark ettim.Sakince aldığım nefes yüzümde tebessüm oluşturmuştu.Bu acıyla çok fazla savaşmak zorunda kalmayacağımı anlamış,elimi kalbimin üzerine zorla götürürken nefes almam da güçleşmişti.Kısa bir süre sonra gözümün karardığını hissetmiştim.Dizlerimin üzerine düştüğümde tüm doktorların üzerime toplandığınıgüçlükle görmüştüm.Yaşadıklarımın son olduğunu hissediyordum.Aileme kavuşacağımı fark etmiştim.Üstelik canımda acımıyordu artık...Yavaş yavaş kararmaya başlayınca gözlerim,tebessüm ile bakmıştım bu kez boşluğa ve beni bekleyen aileme kavuşmak için yavaşça kapanıyordu gözlerim.Acımıyordu bu kez...Hiç acımıyordu...Mutluydum ve beni bekleyen ailem için kapatmıştım gözlerimi sonsuzluğa...

ZEHRA ÖZAYDIN

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 21.11.2022 - Güncelleme: 21.11.2022 13:18 - Görüntülenme: 716
  Beğen | 45  kişi beğendi